Erkek niçin aldatır?
Cem Hakko'nun 23 yıllık eşi Bettina'yı 29 yaşındaki Ronit Gülcan ile aldatması, 2006'ya damgasını vurdu. Peki erkekler niçin aldatır? Cevabı bu dizide...
***
Aldatan erkeklerin ilginç hikayeleri...
Murat, ten uyumsuzluğu nedeniyle eşine ihanet ettiğini söylerken; Semih ise 11 yıllık karısını arkadaş zoruyla aldattı... Ama, ava giderken avlandı!.
Aslında erkeklerin aldatmak için çok önemli bir nedene ihtiyaçları yok. Maksat heyecan olsun, skor olsun! Çok sayıda kadınla ilişkiye girmek, arkadaş çevresinde bir saygınlık olarak algılanmaktadır. Hatta artı puan toplamak uğruna, bu konuda gerçek dışı hikayeler anlatan erkeklerin sayısı da az değil. Evli ve çocuklu olan, yaşını başını almış erkekler ise kendilerinden yaşça küçük genç kadınlarla birlikte olarak, güçlü olduklarını kanıtlamaya çalışıyor. Kısacası, aldatan erkeklerde bahane bitmiyor... Cinsel Tıp Enstitüsü'nün 500 erkek ve kadın üzerinde yaptığı araştırmada yine görüyoruz ki; erkekler eşlerini ya da partnerlerini en sık şu sebeplerle aldatıyorlar:
* Heyecan olsun. Arkadaşlara hava için.
* Başka bir kadına aşık oldukları için.
* Sorunlu bir ilişkileri olduğu için.
* Eşinin kendisiyle ilgilenmediği kanısına vardığı için.
* Gözüne kestirdiği kadını elde edebileceğini kanıtlamak için.
* Başka bir kadın tarafından baştan çıkarıldığı için.
* Cinsel olarak tatmin olmadığı için.
YAŞANMIŞ OLAYLAR...
Murat, 8 yıl evli kalabilmiş eşiyle. Bir çocuk babası. Severek evlenmiş ama zamanla ten uyumsuzluğu ortaya çıkmış. Sonra oturup bir plan yapmış ve Güzin Abla'ya mail yazmış. Yazdıkları Güzin Abla'nın gazetedeki köşesinde yayınlanmış. Murat'ın hikayesi de burada başlamış. İşte Murat'ın aldatma öyküsü:
GÖZÜMÜ ONDAN ALAMADIM
O zamanlar 25 yaşındaydım. Bir akşamüstü arkadaşımın doğum günü partisine gittim. İçerisi oldukça kalabalıktı. Aç karnına bir-iki duble viski içtim. Bir süre sonra çakır keyif olmuştum. Mekandaki herkes deliler gibi eğleniyordu. Sonra 3 tane kızın içeri girdiğini gördüm. O an, o kızlardan birisine aşık oldum. Gözlerimi ondan alamıyordum. Ne yapacağımı şaşırdım. Doğum günü olan arkadaşımın yanına gittim. Beni, kendisine aşık eden kızın kim olduğunu sordum. Arkadaşım güldü. "Seni tanıştırayım" dedi. "Olmaz" dedim. "Neden?" dedi arkadaşım. Sonra düşündüğüm zaman o aptallığı neden yaptığıma ben bile bir anlam veremedim. Gecenin ilerleyen saatlerinde doğum günü çocuğu yanıma geldi. Üstelik yanında ismini bilmediğim o kızla.
4 AY İÇİNDE EVLENDİK
Doğum günü akşamı o kızın bir gün eşim olacağını sezmiştim. Tam 4 ay sonra büyük bir aşkla evlendik. İlk aylar her şey mükemmeldi; ama adını koyamadığım bir şeyler beni rahatsız etmeye başlamıştı. O sırada eşim hamile kaldı. Oğlumuz dünyaya geldi. Ancak eşimin ten kokusu beni kendisinden uzaklaştırıyordu. Ona parfümler satın aldım, ama boşuna... Artık eşimle seks yapmak istemiyordum. Her şeyden önemlisi ne yapacağımı bilemiyordum. Bir gece aklıma bir fikir geldi. Nasıl olsa eşimin dünyadan haberi yoktu. Dünyası oğlumuz olmuştu...
GÜZİN ABLA'YA E-MAİL
Sevgili Güzin Abla, "Kendimi çok yalnız ve mutsuz hissediyorum. Bir çocuğum ile ortalık yerde kalakaldım. Bütün bunları yaşamama neden olan ise karım olacak kadın. Ben onu deliler gibi sevdim. O beni aldattı. Psikolojik tedavi görmeye başladım. Bir türlü kabul edemiyorum. Bu benim başıma nasıl geldi? Ben ki, o kadar karıma bağlı birisiydim. Çocuğum olmasa bugün intihar edeceğim. Beni hayata bağlayan oğlumun varlığı; ama yaşadıklarımı da unutamıyorum. Ne olur bana bir fikir verin... İntihar etmekten korkuyorum." Yazdığım e-maili Güzin Abla'ya gönderdikten sonra başladım beklemeye. 2 hafta sonra gönderdiğim e-mail, yayınlandı. Sevincimden havalara uçtum. O gün bilgisayarın başından kalkmadım. Güzin Abla'dan bir de e-mail aldım: "Çok sayıda kadın okuyucu size ulaşmaya çalışıyor. Email adresinizi verelim mi?" Yaptığım plan sonuç vermeye başlamıştı. "İsteyene e-mail adresimi verebilirsiniz" dedim. Bir sürü kadın bana email gönderdi. O günden sonra onlarla yazışmaya başladım. Birçoğunu baştan çıkarmıştım. O kadınların hepsiyle 2 yıl boyunca cinsel ilişki yaşadım. Ta ki, eşim bir gün birisiyle beni yatakta basana kadar. O dakikadan sonra eşim beni terk etti. Sonrasında boşandık.
SEMİH'İN HİKAYESİ
Semih, 11 yıl evli kaldı. 2 çocuk babası. Eşiyle severek evlendi ama zamanla ilişkileri monotonlaştı. Bir gün erkek arkadaşlarının baskısıyla tek gecelik bir ilişki yaşadı. O gecenin sabahı pişman oldu. Hem de ne pişmanlık! İşte Semih'in aldatma ya da aldatılma öyküsü.
ERKEK ADAMSIN BE OĞLUM!
Eşim, iş seyahati için Antalya'ya gitmişti. Çocuklar annemde kalıyordu. Her çiftin yaşadığı sorunları biz de yaşıyorduk. Ama eşimle bir gün olsun birbirimizi kırmadık. Ta ki, o geceye kadar... Öğle vakti arkadaşım aradı: "Bu akşam erkek erkeğe toplanıyoruz. İşin yoksa gel" dedi. Ben de "Neden olmasın? Nasıl olsa hatun da yok" dedim. İş çıkışı Nevizade'ye gittim. Tam anlamıyla o akşam muhabbetin dibine vurmuştuk. Söz dönüp dolaşıp kadınlara geldi. Herkes yaptığı çapkınlıkları anlatıyordu. Ben sadece dinliyordum. Arkadaşlarım "Hadi oğlum! Anlatma sırası sende" dediler. Elim ayağıma dolaştı. "Benim o taraklarda bezim yok" dedim. Arkadaşlarım bana gülmeye başladılar. Hatta içlerinden biri, "Ulan adam rahip hayatı yaşıyormuş da haberimiz yokmuş" diye dalga geçti.
GECE BENDENSİN!
O sırada arkadaşımın biri dışarı çıktı. 5 dakika sonra tekrar masaya geldi. "Hadi!" dedi; "Kalkıyoruz. Benim eve gidiyoruz." Ne olduğunu anlayamamıştım. Hep birlikte kalktık, arkadaşın evine gittik. İçkiye kaldığımız yerden devam ettik. Bir süre sonra kapı çaldı. İçeri 5 tane Rus uyruklu çok güzel kadın girdi. Ev sahibi arkadaşım yanıma yanaştı ve "Bu gece bendensin. İçlerinden birini seç" dedi. Diğer arkadaşlarım da benimle dalga geçip, "Hadi Rahip Efendi! 11 yılın günahını çıkar." diye bağırdı. Gururum kırılmıştı. Aşağılanmanın ve alkolün etkisiyle o geceyi Rus hayat kadınıyla geçirdim. Sabah uyanıp kendime geldiğimde, içimi büyük bir pişmanlık kaplamıştı. "Eyvah!" dedim, "Ben ne yaptım?"
İTİRAF ETTİM
Bir hafta boyunca vicdan azabı çektim. Günlerce kendimi ve evliliğimizi sorguladım. Çok pişman olmuştum. Bir akşam eşim dedi ki: "Neyin var, bir haftadır ruh gibi dolaşıyorsun evin içinde?" dedi. Bir anda ne olduğunu ben bile anlayamadım. Ağlamaya başladım. Eşimin dizlerine kapandım. "Ne olur beni affet. Seni bir Rus hayat kadını ile aldattım" dedim. Karım, oturduğu yerden havaya sıçradı. Duyduğu sözlerin şoku ile bana tekmeler savurmaya başladı. Bu sefer ağlama krizine o girmişti. Ağza alınmayacak küfürler ediyordu. "Bu kötülüğü nasıl yaparsın bana?" dedi. Ağzımı bile açamadım. Eline geçen her şeyi kafama fırlattı. Sonra kendisini yatak odasına kapattı. Yaklaşık 1 saat sonra tekrar salona geldi. "Seni şerefsiz adam" dedi; "Benim intikamım daha acı olacak. Madem sen itiraf ettin. Ben de sana itiraf edeyim o zaman: 8 yıldır en iyi arkadaşın Hakan'la seni aldatıyorum. İnanmıyorsan telefon aç, kendisine sor." Dünya başıma yıkıldı. Hiçbir şey duyamıyordum. Oturduğum yerde yığılıp kaldım. Saatler sonra kendime geldiğimde eşim evden gitmişti. Arkadaşım olacak şerefsiz adamı aradım ve eve çağırdım. Her şeyi itiraf etti. Suratına yumruk attım. Elini bile kaldıramadı. O gün eşimle boşanma kararı aldım. Aldattım diye kahrolurken, sonra da aldatıldım diye kahroldum.