Kişilik ve Uyku İlişkisi
Uyku insanların zaman zaman kaçtıkları, zaman zaman da sığındıkları dünyada ki en tatlı şeylerden biridir. Bir düşünün zaman zaman gözlerinizden süzülen uykuya rağmen uyumamanız gereken zamanları. Bazen de uyumak için onca çaba sarf etmenize rağmen bir türlü uyuyamadığınızı.
Normal uyku süresinin ortalama 7 saat olduğunu hepimiz biliyoruz artık. Ama kişiden kişiye değişen ufak farklar olabilir. Kişiliğimiz ve uyku ihtiyacımız arasında bir bağ olduğunu da bilmekte fayda var sanırım.
Az uyuyanlar fazla uyuyanlara kıyasla daha enerji dolu daha etkin ve daha dışa dönük insanlardır. Kendilerinden ve hayatlarından memnun oldukları gibi dış dünya ile olan iyi iletişimleri nedeniyle dışarıdaki insanlar tarafından da sevilirler. Sosyal insanlardır genellikle. Burada şunu da unutmayalım bu kadar faal bir insanın uyku ile zaman geçirmesi de kendine göre bir kayıp olarak değerlendirilebilir. Ve bu nedenle sınırlar zorlanarak az uyunmuşta olabilir. Her ne olursa olsun uykuyu azaltmanın yaşamın verimliliğini artırdığı da ortadadır.
Uzun uyuyanlar ise genelde; sıkıntılı gergin, kendileri ve çevre ile sürekli kavga halinde olan, en azından eleştiri oklar ile kendine ve çevreye daha fazla saldıran tiplerdir. Bununla birlikte uzun uyuyanların daha fazla REM uykusu uyudukları ve sanatçı ruhlu oldukları sanatsal yaratıcılıklarının daha iyi olduğu da unutulamamalıdır.
Araştırmalar kısa uyumanın öğrenilebileceğini ortaya koymuştur. Burada daha etkin bir uyumanın öğrenileceğinden bahsetmek lazım. Kaliteli ve dinlendirici bir uyku uzun ve kalitesiz bir uykudan daha faydalı olduğunu hatırınızdan çıkarmayınız.
Ancak bazen uyku ihtiyacımızı genel tıbbi durumumuzdaki bir bozukluk artırabilir. Gribal enfeksiyonlar ve diğer hastalıklar gibi. Bazen de depresyon gibi psikiyatrik rahatsızlıklar nedeniyle uyku ihtiyacı artabilir. Bu durumların dışında genel uyku alışkanlığımız kişiliğimizin bir aynası gibidir.